Ekonomi

Başkan Yılmaz, iş dünyasının 2024 yılından beklentilerini anlattı

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (Manisa TSO) Ocak ayı olağan meclis toplantısı Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirildi.

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) 2024 yılı olağan ilk Meclis Toplantısı, meclis üyelerinin katılımıyla Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirildi. Manisa Ticaret Odası ve Sanayi Meclisi Başkanı Ümit Türek’in başkanlığını yaptığı toplantıda iş dünyasının 2024 yılından beklentileri konuşuldu. Ocak ayında birçok gün ve haftayı kutladıklarının altını çizen Manisa TSO Meclis Başkanı Ümit Türek, 2024 yılında ekonomik dalgalanmalar yaşanabileceğinin altını çizdi.

“Ekonomik büyüme küresel kalkınma için tek başına yeterli değil”

Toplantıda söz alan ve dünyadaki ekonomik gelişmelere değinen Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Dünya savaşlardan, salgın hastalıklardan, ticari nedenlerden dolayı sakinleşmiyor. anlaşmazlıklar ve ambargolar. Bu durum ülkeler arasındaki ticareti olumsuz etkiliyor. Ülkeler arasındaki ticaret yollarında sorunlar yaşanıyor.” Ticareti etkiliyor. Jeopolitik gelişmeler, elektrik fiyatlarına yansımaları nedeniyle 2024 yılının en önemli risk faktörleri arasında öne çıkıyor. Ortadoğu, Ukrayna ve Kızıldeniz’de devam eden gerilimin enerji fiyatları kanalıyla enflasyon görünümünü kötüleştirmesi halinde küresel ekonominin gidişatı pek parlak olamayacak gibi görünüyor. Bu duruma en yakın olaya örnek vermek gerekirse, Kızıldeniz’deki gerginlik nedeniyle, küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin gerçekleştirildiği ve Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan Süveyş Kanalı’ndan geçişler yapılıyor. Avrupa ile Asya arasındaki en kısa güzergah azalırken, Ümit Burnu çevresindeki geçişler de azaldı. Seyahat süreleri ve sefer yapan gemilerin maliyetlerindeki artış, navlun fiyatlarına da yansıdı. Nitekim Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, Ortadoğu ve Ukrayna’daki gerilimin devam etmesi durumunda tedarik zincirlerinin bozulabileceği, bunun da güç ve gıda güvenliğini tehlikeye atabileceği yönünde değerlendirmeler öne çıktı. Küresel ekonomiye ilişkin beklentiler 2024 yılında da ‘durgun’ olmaya devam edecek; Sıkı finansman koşullarının ve jeopolitik gelişmelerin ekonomik aktivite üzerinde baskı yaratabileceği değerlendiriliyor. Örneğin Dünya Bankası, yayınladığı küresel ekonomik beklentiler raporunda, yüksek borçlanma maliyetlerinin ve jeopolitik gerilimlerin etkisiyle 2020-2024 arasındaki beş yıllık dönemin, son 30 yılın en kötü ekonomik dönemi olduğu yorumunu yaptı. Jeopolitik gelişmelerin küresel ekonomi açısından risk oluşturduğunu belirtti. Dünya Bankası, pandemi sonrası küresel büyümenin 1990’lı yıllardan bu yana en zayıf performansını kaydedeceğini, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerde yüksek faiz oranları nedeniyle borç baskılarının arttığını, finansal zayıflıkların aslında birçok düşük gelirli ülkeyi borca ​​sürüklediğini belirtti. sorun yaşanırken, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için gereken finansman da arttı. İhtiyaçlarının çok daha büyük olduğu, gelişmekte olan birçok ekonominin zayıf büyüme, sürekli yüksek enflasyon ve rekor borç seviyeleriyle baş etmekte zorlandığı bir ortamda, 2024 için küresel büyüme tahmini yüzde 2,4’te kalırken yüzde 3’ten yüzde 2’ye çıkacak. 2025 yılı için 7 olarak revize edildi. Bunu da göz ardı etmemek lazım. Küresel kalkınmada ekonomik büyüme tek başına yeterli değildir. Yeniliği özümseme veya üretme yeteneği sınırlı olan ülkelerin küresel şoklara karşı duyarlılığı düşük kalıyor. “Dolayısıyla ekonomik büyümeyi değerlendirirken hem küresel hem de ulusal öncelikler doğrultusunda verimliliğin uzun vadeli sürdürülebilirlik, esneklik ve eşitliğin yanı sıra geleceğe yönelik inovasyonla dengelendiği bir yol izlenmesi ön plana çıkıyor.” dedi.

“Sıkı para politikasından vazgeçilmemeli”

Ülke ekonomisindeki gelişmelere ilişkin sözlerine devam eden Başka Mehmet Yılmaz, “Ülke ekonomimiz açısından bir değerlendirme yaparsak 2024 yılında da makroekonomideki en temel konunun enflasyon olmaya devam edeceği öngörülüyor. Bildiğiniz gibi Ülkede Ocak ayından itibaren geçerli olacak net asgari fiyat yüzde 49 artırılarak 17 bin 2 TL’ye çıkarıldı. 2024 yılı için uygulanacak asgari ücrete yüzde 49 oranında zam yapılması yine enflasyon beklentilerini altüst etti. Enflasyon bekleniyor Yılın ilk yarısında fiyatlardaki artışın etkisiyle artış yaşanacağı, diğer taraftan Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle yapılan harcamaların kamu maliyesini etkilediği, emeklilik sisteminin bozulmaya devam edeceği öngörülüyor. kamu çalışanlarına yönelik yüksek reel maaş artışları ve artan faiz oranlarının etkisiyle para politikasındaki sıkılığın 2024 yılında da devam etmesi beklenirken, bu durumun büyüme görünümü üzerinde aşağı yönlü baskı yaratması bekleniyor. Nitekim Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılının ilk toplantısında beklentiler doğrultusunda siyasi faiz oranını 250 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkarırken, karar metninde gerekli mali düzenlemenin yapılacağı mesajını verdi. Enflasyonla mücadelede frekans seviyesine ulaşıldığı ve bu seviyenin gerektiği sürece korunacağı ifade edildi. TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş görülene ve enflasyon beklentileri öngörülen aralığa yaklaşana kadar politika faizinin mevcut seviyesinin korunacağını belirtti. Türkiye Ekonomi Politikası Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayınlanan ikinci Türkiye Ekonomik Görünüm Raporu’nda, yüksek faiz oranları ve sıkı mali kurallar nedeniyle Türkiye ekonomisinin 2024 yılında yavaşlayacağı öngörülüyor. Evet belki ekonomik büyüme yavaşlayacak ama sıkı para politikasına devam etmek, enflasyonu makul seviyelere indirmek, makroekonomik dengesizlikleri azaltmak enflasyonu düşürmek için atılması gereken önemli adımlar. “Enflasyonun düşürülme sürecinde gerekli siyasi tedbirler alınmazsa bunun istihdama ve toplumsal refaha maliyeti çok daha ağır olacaktır” dedi.

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir”

Sözlerinin son bölümünde Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın faaliyetlerine değinen Başkan Mehmet Yılmaz, “Oda olarak tüm imkanlarımızı seferber ederek çalışan, üreten ve başarı için çabalayan üyelerimizin yanında olduk. Üyelerimizin ihtiyaç duyduğu iş ve süreçlerde aktif ve hızlı hareket ettik, kaliteli ve aynı zamanda durumu ortaya koyduk, sorunları yakından takip ederek yerinde tespit ettik ve çözüm için inisiyatif aldık, her yıl olduğu gibi Oda olarak geçtiğimiz yıl birçok etkinliğe ev sahipliği yaptık.Toplantılar, seminerler, eğitimler ve iş forumları düzenledik.Üyelerimizin uluslararası pazarlara ulaşması için fuarlar düzenledik.Üyelerimizin yurt dışı çalışmalarına destek olduk ve birlikte yurt dışı iş gezileri gerçekleştirdik. kardeş Türki Cumhuriyetler, Kazakistan’ın yanı sıra ABD, İsviçre ve AB Ülkeleri’nin yanı sıra, göreve geldiğimiz günden bu yana Odamızda 24’ü yabancı olmak üzere 128 yabancı heyeti ağırladık. Uygun niyet protokolleri yaptık. 24 meslek komitesine verdiği hizmetle fark yaratan odamız, dış ticaretten iletişim becerilerine, finansal okuryazarlıktan e-ticarete kadar birçok alanda düzenlediği 136 eğitim ve seminerle fark yarattı. üyelerinin ihtiyaç duydukları alanlarda gelişmelerini sağlamak. Üyelerimizi uluslararası yatırım kuruluşları ve ülke temsilcileriyle bir araya getirerek iş fırsatlarını geliştirdik. Kalkınma ajansı, AB projeleri, fizibilite çalışmaları ve paydaşlarımızla yürüttüğümüz ortaklıklarla şehrimize destek veren girişimlere başladık. Bu vesileyle tüm kamu ve özel sektör paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Öte yandan üzerinde çok konuşmamız ve harekete geçmemiz gereken konu olan yeşil ekonomi veya yeşil devrimi de dikkate alarak iklim değişikliği, sera gazı emisyonlarının azaltılması, ve AB tarafından oluşturulan Avrupa yeşil anlaşması çerçevesinde yenilenebilir enerji kullanımı. Yaptığımız tüm bu çalışmalar doğrultusunda üyelerimize sunduğumuz hizmet kalitesini ve çalışmayı 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında da en üst seviyeye çıkarmak için çaba göstereceğiz. Ülkemiz için, Manisa için ve ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz. üyelerimiz. Dayanışma ve katılımcı bir yaklaşımla geleceğimizi güvence altına alacak çalışmalara hep birlikte imza atacağız. Bu Oda, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ni kurarak tüm dünyaya örnek olmuş, sayılı OSB’ler arasında yer alan, arıtılmasından, yürüttüğü yeşil projelere kadar alkışı hak eden, uyguladığı politikalarla ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamaktadır. kâr odaklı değil, sanayici odaklı çalışır. Gurur kaynağımız olan Manisa Organize Sanayi Bölgesi bizi gururlandırıyor. Bu vesileyle başta Manisa OSB Yönetim Kurulu Başkanı değerli dostum Sait Türek olmak üzere yönetim kuruluna ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Şunun da açıkça bilinmesini isterim ki, bölgemiz sınırları içerisinde yer alan OSB’ler bizim imzamız ve teminatımızla kurulmuştur. Bu Odanın çabalarıyla hayata geçirildi. Her ne kadar kendimizden bahsetmeyi pek sevmesek ve tevazu politikasıyla yolumuza devam etsek de bazen kendimize yaptıklarımızı hatırlatmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Ama bu noktada yaptıklarımızla değil yaptıklarımızla fark yaratan bir oda olmaya devam edeceğiz. Değerli meclis üyesi arkadaşlarım, sizlerden aldığımız güçle ülkemiz için üretime değer katmaya devam edeceğiz. “Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir” diyerek sözlerini sonlandırdı. – MANİSA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu